Similar topics
Arama
En son konular
NAMAZ VAKTİ,
Tasavvufun bazı temel kavramları
1 sayfadaki 1 sayfası
Tasavvufun bazı temel kavramları
Şeriat
Dinin esas ve görünen şekli ve insanlara emredilen kısmı şeriattır. Tasavvuf ise dinin iç yüzüdür. Ancak tasavvuf insanlara emredilmemiştir. Yani kişi tasavvufla ilgilenmediğinden dolayı dini açıdan Allah katında sorumlu değildir..
Şeriat seviyesindeki anafikir "Seninki senin, benimki benim" dir.
Tarikat
Tasavvuf ile Tarikat aynı anlama gelmez. Tarikatlar zaman içinde Tasavvuf yani Sufizmden kaynaklanmışlardır. Tasavvufun somut organize olmuş halidir. Ama bir insanın tasavvufu yaşaması için bir tarikata mensub olması gerekmez. Bir Mürşid ve bir mürid ile tarikat oluşturmadan tasavvuf yaşanabilinir. Burda mürşidin rolü de yol göstermek, yaptığı tecrübeleri aktarmak olur. Hakikatte tek bir Kâmili Mürşid vardır, O da Allah Tealadır. Şeriat dinin dışı, tarikat ise içidir denebilir. Ancak tarikat, şeriate aykırı olamaz. Çünkü tarikatın temeli şeriattır. Sufiye göre tarikat öz, şeriat kabuktur. Amaç öze inmektir. Şeriat bu yolda sadece gerekli bir vasıtadır.
Tarikat seviyesindeki anafikir "Seninki senin, benimki de senin"dir.
Marifet
Marifet Allah Teala’yı tanımaktır. Marifet Hakk’ın kula bahşettiği bir sofradır. Fakra ulaşan kişilerin gönülleri marifetle dolar. Marifet erenler sofrasında (sohbetinde) elde edilir. Arif, Hakk’ı bilen Hak’tan haber alan kişidir. Marifet, batın hazinesidir. Bu hazine aşk ile ele geçer.
Marifet seviyesindeki anafikir "Ne benimki var ne seninki" dir.
Hakikat
Kişi tasavvuf yolunu izleyerek nihayet bilginin vasıtasız elde edildiği hakikate varır. Bu safhada insanların tıpkı kafa gözüyle görüp çevreden bilgi alması gibi kalp gözüyle bilgi aldığı kabul edilir. Kişi zaman ve mekandan bağımsız bilgi kaynaklarına ulaşmaya çalışır. Zaten tasavvufun bilgi kuramı da akıl ve nakil ötesinde bir yol olan bu bilgi kaynağını hedeflemektedir.
Hakikat seviyesindeki anafikir "Ne sen varsın, ne ben" dir.
Şeyh (Mürşid-i Kâmil) ve Pir
Ana maddeler: Şeyh ve Pir
Mürşid-i Kâmil (Kâmil; rehber, olgun rehber)[7] olarak kabul edilen şeyh, daha önce aynı yoldan geçmiş, Allah'tan gelen ilhamlara açık kimsedir. Şeyh, müridin (murad eden, isteyen) düşünce hayatını kontrol altında tutar. Onun zayıf noktalarını bilir ve ona göre bir eğitim tertip eder. Şeyhin kalp gözü açık olduğundan müridin kalp hayatını kendisinden daha iyi bildiğine inanılır.
Fahruddin-i Razi şeyhte şu şartların aranmasını şart koşar:
1.İhlas
2.Sadik olmak
3.Doğru yoldan hiç ayrılmamak
4.Tasavvuf alanında merhale merhale ilerlemiş olmak.
Şeyh, dünyadan elini eteğini çekmiş, yalnız Allah'a dayanan kimsedir. O nedenle dünyevi herhangi bir çıkarı ve beklentisi olmaması lazımdır
Dinin esas ve görünen şekli ve insanlara emredilen kısmı şeriattır. Tasavvuf ise dinin iç yüzüdür. Ancak tasavvuf insanlara emredilmemiştir. Yani kişi tasavvufla ilgilenmediğinden dolayı dini açıdan Allah katında sorumlu değildir..
Şeriat seviyesindeki anafikir "Seninki senin, benimki benim" dir.
Tarikat
Tasavvuf ile Tarikat aynı anlama gelmez. Tarikatlar zaman içinde Tasavvuf yani Sufizmden kaynaklanmışlardır. Tasavvufun somut organize olmuş halidir. Ama bir insanın tasavvufu yaşaması için bir tarikata mensub olması gerekmez. Bir Mürşid ve bir mürid ile tarikat oluşturmadan tasavvuf yaşanabilinir. Burda mürşidin rolü de yol göstermek, yaptığı tecrübeleri aktarmak olur. Hakikatte tek bir Kâmili Mürşid vardır, O da Allah Tealadır. Şeriat dinin dışı, tarikat ise içidir denebilir. Ancak tarikat, şeriate aykırı olamaz. Çünkü tarikatın temeli şeriattır. Sufiye göre tarikat öz, şeriat kabuktur. Amaç öze inmektir. Şeriat bu yolda sadece gerekli bir vasıtadır.
Tarikat seviyesindeki anafikir "Seninki senin, benimki de senin"dir.
Marifet
Marifet Allah Teala’yı tanımaktır. Marifet Hakk’ın kula bahşettiği bir sofradır. Fakra ulaşan kişilerin gönülleri marifetle dolar. Marifet erenler sofrasında (sohbetinde) elde edilir. Arif, Hakk’ı bilen Hak’tan haber alan kişidir. Marifet, batın hazinesidir. Bu hazine aşk ile ele geçer.
Marifet seviyesindeki anafikir "Ne benimki var ne seninki" dir.
Hakikat
Kişi tasavvuf yolunu izleyerek nihayet bilginin vasıtasız elde edildiği hakikate varır. Bu safhada insanların tıpkı kafa gözüyle görüp çevreden bilgi alması gibi kalp gözüyle bilgi aldığı kabul edilir. Kişi zaman ve mekandan bağımsız bilgi kaynaklarına ulaşmaya çalışır. Zaten tasavvufun bilgi kuramı da akıl ve nakil ötesinde bir yol olan bu bilgi kaynağını hedeflemektedir.
Hakikat seviyesindeki anafikir "Ne sen varsın, ne ben" dir.
Şeyh (Mürşid-i Kâmil) ve Pir
Ana maddeler: Şeyh ve Pir
Mürşid-i Kâmil (Kâmil; rehber, olgun rehber)[7] olarak kabul edilen şeyh, daha önce aynı yoldan geçmiş, Allah'tan gelen ilhamlara açık kimsedir. Şeyh, müridin (murad eden, isteyen) düşünce hayatını kontrol altında tutar. Onun zayıf noktalarını bilir ve ona göre bir eğitim tertip eder. Şeyhin kalp gözü açık olduğundan müridin kalp hayatını kendisinden daha iyi bildiğine inanılır.
Fahruddin-i Razi şeyhte şu şartların aranmasını şart koşar:
1.İhlas
2.Sadik olmak
3.Doğru yoldan hiç ayrılmamak
4.Tasavvuf alanında merhale merhale ilerlemiş olmak.
Şeyh, dünyadan elini eteğini çekmiş, yalnız Allah'a dayanan kimsedir. O nedenle dünyevi herhangi bir çıkarı ve beklentisi olmaması lazımdır
admin2- Mesaj Sayısı : 367
Sevap : 1097
Kayıt tarihi : 08/06/10
Yaş : 39
Nerden : İstanbul
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Perş. Mayıs 05, 2011 8:50 am tarafından Admin
» AGLAYAN BIR COGRAFYA....
C.tesi Tem. 24, 2010 11:00 pm tarafından Admin
» YALAN ve DOĞRU
C.tesi Tem. 24, 2010 10:59 pm tarafından Admin
» ŞEFAATÇI OL YA RESULALLAH
C.tesi Tem. 24, 2010 10:59 pm tarafından Admin
» GÖNÜL
C.tesi Tem. 24, 2010 10:59 pm tarafından Admin
» bremen bilali habesi camii
C.tesi Tem. 24, 2010 10:58 pm tarafından Admin
» GÜL-Ü MUHAMMEDİ
C.tesi Tem. 24, 2010 10:58 pm tarafından Admin
» HAZRETİ MUHAMMEDİN HAYATI (s.a.v)
C.tesi Tem. 24, 2010 10:58 pm tarafından Admin
» RAMAZAN MANİLERİ
C.tesi Tem. 24, 2010 10:57 pm tarafından Admin