Similar topics
Arama
En son konular
NAMAZ VAKTİ,
Tasavvuf ve Felsefe
1 sayfadaki 1 sayfası
Tasavvuf ve Felsefe
Tasavvuf konu bakımından felsefenin alanlarına girmektedir. Ancak tasavvuf bir felsefi ekol değildir. Bazı insanlar tasavvufun ilhama dayalı olduğunu ileri sürse de tasavvuf aklın reddettiği bir şey değildir. Tasavvuf aklı yalnızca maddi dünya için bir delil olarak kullanır. Ancak metafizik alemin anlaşılması için aklın yetersiz olduğunu iddia eder. Çünkü akıl ürünü bilgilerin temelini meydana getiren düşünme ve tasavvur etme, algıya yani duyu organlarının çevre ile etkileşimine dayanır. Algılardan soyutlanmış bir tasavvur olamaz.
Akıl dışında bir diğer bilgi kaynağı da nakildir. Peygamberlerin getirdikleri bilgi dışındaki bilgileri güvenilir bulmayan bu kesime örnek olarak Hanbeli mezhebebinin kurucusu İmam Ahmed bin Hanbel verilebilir. İman, işte bu vahye dayalı nakle teslim olmak demektir. Bu görüşe göre, iman ispat gerektirmez.
Tasavvuf bu iki görüş arasında bilginin başka bir kaynağı olduğu iddiasındadır. Nefsi temizleyip Allah'tan gelen ilhamlara hazır hale getiren bir veliye Allah'ın izni ile bilinmeyenlerin kapısı açıldığına inanılır. Bu yola girenler ilerledikçe o kapıların teker teker açılışını izlemektedirler. Her ilerleyişinde yeni bir makama varır, bir önceki makamı geride bırakır. Her makamın kendine özgü pratiği vardır. Örneğin bazı makamlarda sürekli zikir yapılırken, bazı makamlar da kişi Kur'an okumayı bırakır ve yalnızca tefekkür eder.
Tasavvufun çok önemli teoretik yanı vardır, ama pratiksiz tasavvuf olmaz. Bu nedenle, tasavvufi gerçeğe kavuşmak için bu yola girmek ve nefsi arındırmak gerekir. Tasavvufi yöntemleri bilmekle kişiye Tanrı katından tartışmasız bilgi gelmez. Tasavvufi bilgi tefekkür-meditasyon ve Mürşiti Kâmil vasıtasıyla elde edilir.
Tasavvuf ile elde edilen bilgi şüphe içermez. Çünkü Tanrı'tan kendisine verilen bir bilgiden insan şüpheye düşemez. Ancak tasavvufun önde gelen temsilcileri Haris el-Muhasibi ve Gazali'ne göre insanları tasavvufa yönlendiren şey şüphedir. Diğer tassavvuf alimlerine göre ise insanları tassavvufa yönlendiren güdü içsel arayıştır (Mevlana Rumi). Tasavvuf ilerleyen safhalarında şüphe barındırmamasına rağmen, tasavvufa giriş başlangıcında şüphe ve insanın içine düştüğü zihinsel ve gönülsel boşluktan kaynaklanan arayış vardır(İmam Gazali).
Akıl dışında bir diğer bilgi kaynağı da nakildir. Peygamberlerin getirdikleri bilgi dışındaki bilgileri güvenilir bulmayan bu kesime örnek olarak Hanbeli mezhebebinin kurucusu İmam Ahmed bin Hanbel verilebilir. İman, işte bu vahye dayalı nakle teslim olmak demektir. Bu görüşe göre, iman ispat gerektirmez.
Tasavvuf bu iki görüş arasında bilginin başka bir kaynağı olduğu iddiasındadır. Nefsi temizleyip Allah'tan gelen ilhamlara hazır hale getiren bir veliye Allah'ın izni ile bilinmeyenlerin kapısı açıldığına inanılır. Bu yola girenler ilerledikçe o kapıların teker teker açılışını izlemektedirler. Her ilerleyişinde yeni bir makama varır, bir önceki makamı geride bırakır. Her makamın kendine özgü pratiği vardır. Örneğin bazı makamlarda sürekli zikir yapılırken, bazı makamlar da kişi Kur'an okumayı bırakır ve yalnızca tefekkür eder.
Tasavvufun çok önemli teoretik yanı vardır, ama pratiksiz tasavvuf olmaz. Bu nedenle, tasavvufi gerçeğe kavuşmak için bu yola girmek ve nefsi arındırmak gerekir. Tasavvufi yöntemleri bilmekle kişiye Tanrı katından tartışmasız bilgi gelmez. Tasavvufi bilgi tefekkür-meditasyon ve Mürşiti Kâmil vasıtasıyla elde edilir.
Tasavvuf ile elde edilen bilgi şüphe içermez. Çünkü Tanrı'tan kendisine verilen bir bilgiden insan şüpheye düşemez. Ancak tasavvufun önde gelen temsilcileri Haris el-Muhasibi ve Gazali'ne göre insanları tasavvufa yönlendiren şey şüphedir. Diğer tassavvuf alimlerine göre ise insanları tassavvufa yönlendiren güdü içsel arayıştır (Mevlana Rumi). Tasavvuf ilerleyen safhalarında şüphe barındırmamasına rağmen, tasavvufa giriş başlangıcında şüphe ve insanın içine düştüğü zihinsel ve gönülsel boşluktan kaynaklanan arayış vardır(İmam Gazali).
admin2- Mesaj Sayısı : 367
Sevap : 1097
Kayıt tarihi : 08/06/10
Yaş : 39
Nerden : İstanbul
Similar topics
» Tasavvuf ve Felsefe
» Tasavvuf Edebiyatı
» Tasavvuf Sohbeti, 24.06.95, 2. Bölüm, Prof. Dr. Mahmud Esad Cosan
» Tasavvuf Edebiyatı
» Tasavvuf Sohbeti, 24.06.95, 2. Bölüm, Prof. Dr. Mahmud Esad Cosan
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Perş. Mayıs 05, 2011 8:50 am tarafından Admin
» AGLAYAN BIR COGRAFYA....
C.tesi Tem. 24, 2010 11:00 pm tarafından Admin
» YALAN ve DOĞRU
C.tesi Tem. 24, 2010 10:59 pm tarafından Admin
» ŞEFAATÇI OL YA RESULALLAH
C.tesi Tem. 24, 2010 10:59 pm tarafından Admin
» GÖNÜL
C.tesi Tem. 24, 2010 10:59 pm tarafından Admin
» bremen bilali habesi camii
C.tesi Tem. 24, 2010 10:58 pm tarafından Admin
» GÜL-Ü MUHAMMEDİ
C.tesi Tem. 24, 2010 10:58 pm tarafından Admin
» HAZRETİ MUHAMMEDİN HAYATI (s.a.v)
C.tesi Tem. 24, 2010 10:58 pm tarafından Admin
» RAMAZAN MANİLERİ
C.tesi Tem. 24, 2010 10:57 pm tarafından Admin