bu gün allah için ne yaptın
selamün aleyküm arkadaşlar sitemize hoş geldiniz.

üye olmak ücretsizdir..

üye olmak istemezseniz ZİYARETCİ DEFTERİ ne görüşlerinizi belirtiniz


Join the forum, it's quick and easy

bu gün allah için ne yaptın
selamün aleyküm arkadaşlar sitemize hoş geldiniz.

üye olmak ücretsizdir..

üye olmak istemezseniz ZİYARETCİ DEFTERİ ne görüşlerinizi belirtiniz
bu gün allah için ne yaptın
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Saat
Arama
 
 

Sonuç :
 


Rechercher çıkıntı araştırma

En son konular
» ENES SU ARITMA SİSTEMLERİ FARKIMIZ……...KALİTEMİZ……...
EBÜ'L-FADL AHMEDÎ Icon_participatePerş. Mayıs 05, 2011 8:50 am tarafından Admin

» AGLAYAN BIR COGRAFYA....
EBÜ'L-FADL AHMEDÎ Icon_participateC.tesi Tem. 24, 2010 11:00 pm tarafından Admin

» YALAN ve DOĞRU
EBÜ'L-FADL AHMEDÎ Icon_participateC.tesi Tem. 24, 2010 10:59 pm tarafından Admin

» ŞEFAATÇI OL YA RESULALLAH
EBÜ'L-FADL AHMEDÎ Icon_participateC.tesi Tem. 24, 2010 10:59 pm tarafından Admin

» GÖNÜL
EBÜ'L-FADL AHMEDÎ Icon_participateC.tesi Tem. 24, 2010 10:59 pm tarafından Admin

» bremen bilali habesi camii
EBÜ'L-FADL AHMEDÎ Icon_participateC.tesi Tem. 24, 2010 10:58 pm tarafından Admin

» GÜL-Ü MUHAMMEDİ
EBÜ'L-FADL AHMEDÎ Icon_participateC.tesi Tem. 24, 2010 10:58 pm tarafından Admin

» HAZRETİ MUHAMMEDİN HAYATI (s.a.v)
EBÜ'L-FADL AHMEDÎ Icon_participateC.tesi Tem. 24, 2010 10:58 pm tarafından Admin

» RAMAZAN MANİLERİ
EBÜ'L-FADL AHMEDÎ Icon_participateC.tesi Tem. 24, 2010 10:57 pm tarafından Admin

En iyi yollayıcılar
Admin
EBÜ'L-FADL AHMEDÎ Vote_lcapEBÜ'L-FADL AHMEDÎ Voting_barEBÜ'L-FADL AHMEDÎ Vote_rcap 
admin2
EBÜ'L-FADL AHMEDÎ Vote_lcapEBÜ'L-FADL AHMEDÎ Voting_barEBÜ'L-FADL AHMEDÎ Vote_rcap 
LorDFikreT
EBÜ'L-FADL AHMEDÎ Vote_lcapEBÜ'L-FADL AHMEDÎ Voting_barEBÜ'L-FADL AHMEDÎ Vote_rcap 
Sessiz
EBÜ'L-FADL AHMEDÎ Vote_lcapEBÜ'L-FADL AHMEDÎ Voting_barEBÜ'L-FADL AHMEDÎ Vote_rcap 
Aq0n
EBÜ'L-FADL AHMEDÎ Vote_lcapEBÜ'L-FADL AHMEDÎ Voting_barEBÜ'L-FADL AHMEDÎ Vote_rcap 
bLuE
EBÜ'L-FADL AHMEDÎ Vote_lcapEBÜ'L-FADL AHMEDÎ Voting_barEBÜ'L-FADL AHMEDÎ Vote_rcap 

NAMAZ VAKTİ,

EBÜ'L-FADL AHMEDÎ

Aşağa gitmek

EBÜ'L-FADL AHMEDÎ Empty EBÜ'L-FADL AHMEDÎ

Mesaj tarafından admin2 Salı Haz. 15, 2010 9:28 am

EBÜ'L-FADL AHMEDÎ

Evliyânın önde gelenlerinden.İsmi Ahmed, künyesi Ebü'l-Fadl'dır. Doğum yeri ve târihi bilinmemektedir. 1535 (H.942) senesi Bedir'de vefât etti ve oraya defnedildi.

Ebü'l-Fadl Ahmed, hak âşığı bir zât olarak yetişti. Evliyânın büyüklerinden, Aliyyül Havas hazretlerinin sohbetlerinde mânevî hallere ve evliyâlık makamlarına kavuştu. Abdülvehhâb-ı Şa'rânî hazretlerinin hak yoldaki dostu, sohbet arkadaşı ve sırdaşı idi. Sözleri, halleri, kerâmetleri her tarafa yayıldı. Abdülvehhâb-ı Şa'rânî hazretleri kendisini çok sever, sohbetlerinde bulunur, hürmet ve hizmet ederdi.Kendisine ona hizmet etmesinin sebebi soruldukta; "Seher vakitlerinde gizliden bâzı sesler işitirdim. O seslerde; "Sen şimdiye kadar Ebü'l-Fadl gibi biri ile sohbet etmedin. Bundan sonra da onun gibisini bulamazsın." deniyordu." buyurdu. Kendisine kaç yıl hizmet ettiği ve sohbetinde bulunduğu soruldukta da; "On beş yıl." buyurdu.

Ebü'l-Fadl Ahmed hazretleri çok az yerdi.Yaz olsun, kış olsun günde on nefes alacak kadar bir uykusu olurdu. Giydiği şeyler eski fakat temizdi. Başkalarından önce davranıp hizmete koşardı. Birlikte gittiği bir cemâatin bir kısım eşyâlarını taşımakta ısrar etmiş ve taşımıştı. Allahü teâlânın evi olan mescidlere çok hürmet ederdi.

Abdülvehhâb-ı Şa'rânî hazretleri anlatır: "Onun kadar insanlar arasında mescidlere tâzim ve hürmet eden birini görmedim. O katiyyen tek başına girmez, mescidin kapısında bekler, biri girerse peşinden girerdi. Sebebini soranlara; "Bizim gibilere ancak müslümanların peşinden girmek yaraşır. Mescid âdâbını yerine getirememekten korkarız." derdi."

Sohbet arkadaşı Abdülvehhâb-ı Şa'rânî hazretleri anlatır: "Bir gün Ebü'l-Fadl'ın yanında bir dervişi övdüm. Bana; "Beni onunla buluştur. Görmek isterim." buyurdu. Birlikte gittik. Dervişi bulduk. Derviş Ebü'l-Fadl'ı görünce, korkudan çeşitli hallere girdi. Neredeyse aklı başından gidecekti. O zaman Ebü'l-Fadl hazretleri; "Bu ne bulursa yer. Verâ, haram ve şüphelilerden kaçma hâli yoktur." buyurdu. Sonra meâlen; "Fâiz yiyen kimseler (kabirlerinden) şeytan çarpmış kimseler gibi çarpılmış olarak kalkarlar." (Bekara sûresi: 275) âyet-i kerîmesini okudu."

Ebü'l-Fadl Ahmedî hazretlerinin hikmetli sözleri çoktur. Devamlı müslümanlara hüsn-i zan etmenin önemini anlatırdı. Bu hususta; "Müslüman idârecilere iyi zanda bulunmalı. Şâyet onlar zulüm ederlerse, Allahü teâlâ âhirette hiç kimseye; "Neden kullara iyi zanda bulundun?" diye sormaz." buyurdu.

Mahluklara kötü söz sarfetmekten sakındırırdı. Bu hususta; "Allahü teâlânın yarattıklarından hiç kimseye sövmeyin. Şâyet kötü söz sarfederseniz bir bakıma kendinizi üstün tutmuş olursunuz. Sonra da sonunuzun ne olacağını bilemezsiniz." buyurdu.

Yine bir gün sohbet ederken; "Allahü teâlânın kulları olunuz. Nefsinizin, altınlarınızın, paralarınızın kulu olmaktan sakının. Sizler nefisleriniz için değil, ancak Allahü teâlâ için yaratıldınız. O halde O'ndan kaçmayın." buyurdu.

İyi işleri yapmaya teşvik ederdi. Çok söylediği şeylerden birisi de; "İlim sâhipleri ile konuşurken dilinize sâhib olunuz. Evliyâ ile konuşurken de kalbinizi koruyunuz. Zîrâ bunlar Allahü teâlâya yakın olmakla şereflenmişlerdir. Bunların huzûruna ancak edeple gidiniz. Çünkü onların kalpleri, Allahü teâlânın zikriyle meşguldür. Nefisleri ibâdeti istemekte, akılları da bildiğiniz akıl gibi değildir. Bunun için edebinize dikkat ediniz. En ufak bir saygısızlığınıza kırılabilirler. Allahü teâlâ da onların istediğini sizde yerine getirir." buyurdu.

Kendisine Allahü teâlâya nasıl duâ edelim diye soruldu. O zaman; "Allahü teâlâdan dâimâ af ve âfiyet isteyiniz." diye cevap verdi.

Kalp ve gönül temizliğinden anlatırdı. Bu hususta; "İçinizi hırs, kin, hased gibi kötü huylardan temizleyiniz. Bunlardan biri varken kimse size yakın olmaz. Böyle olunca Allahü teâlânın sevgisi kalbinizde meydana gelmez." derdi.

Yenilen içilen şeylerin helalden olmasına çok dikkat ederdi. Bu sebeple sohbetlerinde; "Gücünüz yettiği kadar, yiyip içtiklerinizin helal ve temiz olmasına dikkat ediniz. Çünkü bu, din binâsının ayakta kalmasını sağlayan bir temeldir. Bütün amellerinizin kabûlü buna bağlıdır.

Allahü teâlânın sevgili kulları kendilerine gelen lokmaların nereden geldiğini iyi bilirler."

Bir gün Ebü'l-Fadl hazretlerine Kur'ân-ı kerîmde; "Zulmedenlere meyletmeyin. Size ateş dokunur (Cehennem'de yanarsınız)." (Hûd sûresi: 113) meâlindeki âyet-i kerîme okundu ve; "Buradaki meyletmeye, nefse meyletme de girer mi?" diye soruldu. O; "Evet, zulüm de nefsin sıfatlarındandır." buyurdu.

Ebü'l-Fadl Ahmedî bir gün Cennet'ten anlattı; "Cennet bâzı kimselere iştiyâk duyar, arzu eder. Tıpkı onların Cennet'i arzu ettikleri gibi. Bunlar îmân sâhibi sâlih kimselerdir. Bir kısım insanlar daha vardır ki Cennet onları arzu etmez ama onlar Cennet'i isterler. Bunlar ise âsî günahkâr müminlerdir. Bir başka grup insan daha vardır ki, Cennet bunları arzu eder. Ama bunların arzuları Cennet değildir. İşte bunlar hal sâhibi velîlerdir. Bunların dışında bir takım insanlar vardır ki, Cennet bunları kesinlikle istemez, onlar da Cennet'i istemezler. Bunlar da kıyâmet gününü ve sonrasını inkâr eden küfür ehlidir.

Cennet ehli Cennet'te bir şey isteyip, temennî ettiğinde o nîmet hemen verilir." buyurdu.

O GÜN GELMEDİKÇE...

Abdülvehhâb-ı Şa'rânî hazretleri anlatır:

"Bâzı geceler beni mânevî haller ve bilgiler kaplardı. Hemen onları yazardım. Ertesi gün Ebü'l-Fadl hazretleri ile görüştüğümüzde onları kendisine okur, arz ederdim. O sırada sarığının içinden bir kağıt çıkarır; "Oku!" derdi. Okuduğumda aynı mânevî bilgiler olduğunu görürdüm. Bir harf bile olsa, aralarında fark yoktu.

Zamânında Emir Muhyiddîn isminde birisi zindana atılmıştı. Bu kişi Abdülvehhâb-ı Şa'rânî hazretlerine haber salıp zindandan kurtulması için duâ istedi. Bunun üzerine ona duâ etmeye başladı. Bu hâli kimse bilmiyordu. Yine duâ ettiği bir gece yanına Ebü'l-Fadl Ahmed hazretleri geldi ve; "Kardeşim Abdülvehhâb! Onun zindanda beş ay yedi gün kalması mukadderdir. O gün tamam olmadıkça kimse onu oradan çıkaramaz. Semâya çıkan duâlarını yine sana dönüyor gördüm." buyurdu.

1) Câmiu Kerâmât-il-Evliyâ; c.1, s.361
2) Tabakât-ül-Kübrâ
admin2
admin2

Mesaj Sayısı : 367
Sevap : 1097
Kayıt tarihi : 08/06/10
Yaş : 39
Nerden : İstanbul

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz